DEBRELİ KİMDİR




     Debreli Sivas Şarkışla Emlekkale Köyünden Debreli Hasan lakabı ile anılan Hasan AKKAŞ'tır.

     Debreli Rumi takvime göre 1332 yılında Emlekkale köyünde doğuyor. Doğumuyla beraber felekle halaya başlıyor.

     Doğumunda savaş nedeniyle askerde olan babası 1-2 aylıkken askerden kaçıp 1 saatlikte olsa debreliyi gördükten sonra tekrar askere dönüyor ve bir daha gelmiyor. Yani debreli babasını hiç görme fırsatına erişemiyor.
 
     Babasının ölümü ile beraber annesi bir kaç kez hatta daha fazla evlilik yapıyor. Debreli gerçek babasına baba deme fırsatı bulamasa da annesi sayesinde bir çok insana baba demek zorunda kalıyor.

     Çocukluğunun ortalarında geçim sıkıntısı nedeniyle annesi tarafından köyden köye azab(hayvanlara bakma ,çobanlık yapma,evin işine koşturma) olarak gönderiliyor. Ev sahibinin uygun gördüğü kadar yemekle azablık yapan debreli giyecek çorabı olmadığı için atları tımar etmekte kullanılan kaşağının içine konulduğu el örgüsü kılıfı(bu kılıfa debreli deniyor) ayağına çorap niyetine giyiyor. Ayağında bunu görenler artık onu debreli diye çağırmaya başlıyor. Artık onun adı debreli hasan.

  
   Debreli büyüyor ve yakışıklı bir genç olarak yakın köyde bir düğüne gidiyor. Burda gördüğü Nergiz' i istemeye maddi gücü olmadığı için kaçırıyor. Gerçi bazı söylentilere göre aslında nergiz debreliyi kaçırıyor. Debreli ile nergiz kaçıyorlar ama ne kaçış, heyecandan tepenin en yüksek noktasından takılıp aşağıdaki dereye kadar yuvarlanıyorlar. Sonunda ailelerinde onayı ile evleniyorlar.

     Debreli evlendi evlenmeye ama bu ev ne ile geçinecek. Sırtına heybesini alıyor ve Sivas Şarkışladan samsuna kadar yürüyerek çalışmaya ve ekmek parası kazanmaya gidiyor.

     Çalışıp para toplayarak köyüne geliyor ve baraka bir ev yapıyor kendisine. Evi yapıyor ama ev yeri dere kenarı, her yağmurda sel eve dolup evde ne var ne yok götürüyor.Debrelinin şu anki avi nerde biliyormusunuz? tepeye kurulu köyün en tepe noktasında. sellerden başını kurtaramayınca köyün dağla birleştiği noktada el kadar bir arazi alıyor. Bu arazi elbette ev için yeterli değil alıyor eline kazmasını küreğini başlıyor dağı kazmaya tek bazşına kazma kürekle ev yeri, ahır yeri ve harman yapıyor kendisine.

     Ahır yeri deyince hayvanları sürüleri var sanmayın. İki tane öküz ve bir kaç tavuktan başka bişeyi yok ahırda. Öküzler açlıktan soğuk kış günlerinde yola gidemediklerinden rakı ile ısıtıyor onları.Gerçi zamanla öküzlerde bağımlılık yapıyorya neyse.

    Hayatın bütün olumsuzluklarına rağmen tek başına varolma mücadelesi veren debreli 7 çocuk büyüterek el kadar tarlasından çıkan mahsulle çocuklarını doyurmayı başarıyor ve sessizce geldiği dünyadan yine birgün sessizce ayrılıyor.